Yeryüzünde Türklük kadar dışarıdan ve içeriden saldırıya uğrayan, ellerinden gelse bir kaşık suda boğulmak istenen bir başka ırk var mıdır? Türklere karşı bu kin ve nefret, amansız bir yok etme duygusu, yalnız bugünün meselesi mi sanırsınız? 

Osmanlı İmparatorluğu döneminde ve hatta daha öncesinde Hıristiyan Avrupa dünyasında müslüman denince ilk akla gelen Türklerdi ve Türk olmayan müslümanlar için de Türk kelimesi kullanılırdı. Çünkü Türkler İslamı yayan ve onun koruyuculuğunu şan ve şerefle yapan yegane milletti ve İslam düşmanlarının hedefi olması son derece doğaldı.

Yalnızca İslam düşmanlarının mı? Kurucusu ve asli unsuru olduğu Osmanlı İmparatorluğu döneminde de, azınlıklar işinde gücünde rahat ve bolluk içerisinde bir yaşam sürerlerken, hak ettiği saygıyı göremeyen Türkler cepheden cepheye koşarak üzerinde yaşadığımız coğrafyayı ve bugünkü Türkiye Cumhuriyeti’ni bize miras bırakmışlardır.

Ancak bugün bu mirası hoyratça harcamak isteyen ve hangi amaca ve kime  kulluk ettikleri belli olmayan bazı tipler, sözde demokrasi adına Türklük üzerinden alçakça bir oyunun peşindeler. AK Parti içerisindeyken daha partisinden istifa etmeden partisine ihanet ettiğini itiraf eden DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, şimdi de Türklüğe karşı ihanet etmenin planlarını yapıyor.

Altılı Masanın gayri resmi ortağı HDP’ye şirin görünmek için Anayasa’daki Atatürk Milliyetçiliği tanımını değiştirerek Türklük ifadesini çıkarmak istediklerini söylüyor. Hayalinde tarikatların serbestçe yapılanabileceği, herhangi bir etnik, dini ya da kültürel kimliğe atıf yapılmayan yeni bir vatndaşlık anlayışı olduğunu belirtiyor. Yani, soysuz sopsuz bir ülke tasavvurunda bulunuyor ve bunu da demokrasi adına yapıyor. Aslında bu hayali, Atatürk düşmanı FETÖ ile paralellik gösteriyor.

Ali Babacan ve onun gibi içerideki Türk düşmanları şunu gayet iyi hatırlamalılar; Türkiye Cumhuriyeti sözde demokrasi palavralarıyla kurulmadı. Cepheden cepheye koşan, binlerce evladını şehit veren, kağnısıyla cepheye mermi taşıyan, iki çift çorabının bir çiftini orduya bağışlayan, kendi yiyeceğini askeriyle paylaşan asil Türk Milletinin kanlarıyla, varolma ve sonsuza kadar bağımsız yaşama azmi ve iradesiyle kuruldu. Bu ülkede eğer bir milliyetçilikten söz edilecekse o da Atatürk Milliyetçiliğidir. Atatürk’ün tanımını yaptığı Türk milliyetçiliğinden başka hiçbir tanıma bu topraklarda müsade edilemez.

Atatürk 10. Yıl nutkunda ne diyor; “Az zamanda çok ve büyük işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti'dir.” Şimdi Ey densiz Babacan Efendi! temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürüne dayanan Türkiye Cumhuriyeti’nde Türklüğü kaldırmak senin ve senin gibilerin haddine mi?

Tarih, Türklüğe uzanan ellerin kırıldığı örneklerle dolu. Dün olduğu gibi bugün de Türklüğün şan ve şerefini koruma azmimiz ve kararlılığımız devam ediyor. Gelecekte de devam edecektir.

Mutlu Bilge

05.01.2023/İSTANBUL

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner1