Türkiye, Altılı Masa adı verilen altı kafadarın yuvarlak bir masa etrafında samimiyetten uzak sahte gülüşlerle gerçekleştirdikleri toplantılardan, pardon toplantı mı dedim yanlış oldu, komedi filmimden nasıl bir figüran çıkacağını merakla beklerken, onlar önce bu figürana giydirecekleri palyaço elbisesini ortaya çıkardılar. Yani doğmamış çocuğa don biçtiler.
Yazık ki, Türkiye, bu ciddiye almadığı komedi ile sırf kim bu altı kafadarın kuklası olmaya aday olacak merakıyla kendisini meşgul etmek zorunda kalıyor. 27 Mayıs ya da 12 Eylül Darbecilerinin yayınladığı gibi, mutabakat metni altında aslında açıkça darbe bildirisi yayınlıyorlar.
Dünyada eşi benzeri görülmemiş şekilde seçmenlere eskiyi vaadederek seçimlere giriyorlar. Gelecek adına, millete ümit verecek hiç bir planları yok. Tam tersine, koskoca Türkiye’yi dışarının kuklası haline dönüştürecek, bölücü ve yıkıcı unsurlara can suyu olacak, eski vesayetçi yapıları geri döndürecek sinsi bir plan açıklıyorlar.
Türkiye’nin imzalamadığı Avrupa Yerel Özerklik Şartı’nı hayata geçirebilmek için, HDP’nin talepleri doğrultusunda sözde yerel yönetimleri güçlendirmek adına bakanlıkların bazı yetkilerini belediyelere devrederek kafalarındaki özerklik planını devreye sokmaya çalışıyorlar. Yetmedi FETÖCÜ’leri yeniden diriltmek için Olağanüstü Hal Kararnameleri ile sözde mağdur edilenlerin mağduriyetlerini gidereceklerini söylüyorlar.
Daha da hızlarını alamamışlar, askeri vesayeti geri getirmek için Genel Kurmayın yapısını 15 Temmuz öncesine dönüştürmeyi vaadediyorlar. Çankaya Köşkü’ne geri dönüyorlar. Gezi İhaneti’ni gerçekleştiren kafaların Kanal İstanbul yapışmasın isteğine de kayıtsız kalmamışlar. Eski karanlık günlere dönmekten ayrı hiçbir şey vadetmiyorlar.
Daha aday ortaya çıkaramamış bu karanlık yapı çıkaracağını umdukları adayın ne yapacağını planlamış. Sözde adayın hiçbir iradesi yok. Seçilirse bu darbe kafasını taşıyan altı kafadardan icazet almadan hiçbir iş yapamayacak. Düşünün bu iradesiz sözde Cumhurbaşkanı da yurtdışında uluslararası kamuoyuna karşı bizi temsil edecek. Cümle alemi bize güldürecek. Örneğin Almanya’yı ziyaret ettiğinde Alman Şansölyesi ona “Şu altı abinden icazet aldın mı konuşmaya” diyebilir.
Türkiye çok bahtsız bir dönem yaşıyor. İktidarı değiştirme şansı yok. Hukuken ve fiilen var ama elinde farklı iktidar seçeneği yok. İktidara oy vermek isteyenler bir tarafa istemeyenler de bunları görüp yeniden iktidara oy vermek zorunda kalacaklar. Bunlarla başlarına gelecekleri daha önceki dönemlerde defalarca yaşadılar. Aynısını yeniden yaşamak isterler mi?
Mutlu Bilge
31.01.2023 / İSTANBUL
