Siyaset, ekonomik sorunlar, şu, bu derken gözümüzün önünde akıp giden, sıradan hayatların büyük hikayelerinin farkına varamıyoruz. Ancak o hikayenin kahramanlarından biri ölünce o acı dolu hikayeler içimize oturuyor. İşte o hikayelerden biri.  

2015 yılı Eylül ayı sonlarıydı. Bolu’da takip ettiğim bir proje için ara sokaklardan birinde bir kıraathanenin önünde kaldırımda çay içerken genç bir kızla annesi geldi ve bize “kızını üniversiteye yazdırdığını ancak yurt çıkmadığı için uygun bir misafirhane ya da özel yurt aradıklarını, bildiğimiz böyle bir yer olup olmadığını” sordular. 

Bir kadın ve genç kızın hiçbilmedikleri bir şehirde tek başlarına çaresizlik içerisinde bocalamalarına gönlüm elvermemişti. Hemen araştırmalar, sağa sola telefon açmalar derken aklıma Erhan Beykoz abi geldi. Aradım, işyerinde olduğunu söyleyince hep beraber yanına gittik. Erhan Beykoz da sağı solu ararken en son özel kız öğrenci yurdu işleten Mehmet Erişken’i aradı yardımcı olmasını rica etti. 

Bu rica üzerine birlikte Mehmet Erişken’in işlettiği kız öğrenci yurduna gittik. Sağolsun bizi çok iyi karşıladı, sıkı da bir pazarlığın ardından onların ödeyebileceği şartlarda yurt konusunda anlaştık. Yurt konusu çözülünce öğrenci kardeşimizin annesi çok mutlu oldu ve hepimize dua etti. Hatta giderken de kızını bize emanet etmişti.

Bu kardeşimiz bildiğim kadarıyla Mehmet Erişken’in öğrenci yurdunda okul bitinceye kadar kalmıştı. Bu hikaye ile çok güzel bir dostluk başlamış, zaman zaman okul bittikten sonra dahi beni ararlar hala o gün için dua ederlerdi.

Eşinden ayrılmış kızıyla yaşayan bu anne, bir yandan amansız bir hastalıkla mücadele ederken diğer yandan da fedakarca kızını üniversitede okutmayı başarmıştı. Tedavisi de çok iyi gidiyordu. Hatta hastalığı nerdeyse yenmişti.

Ama derler ya ecel ne bir saat ileri ne de bir saat geri, vakti zamanı gelince Allah kullarını yanına alır. Kızıyla en son görüştüğümde yoğun bakımda olduğunu söylemiş tanıdık bir doktor varsa tahlil sonuçlarını gösterebilir miyiz diye sormuştu. Ben de sonuçları göndermesini istemiştim.

Ardından bir iki gün geçti, instagram da durum paylaşımında acı gerçeği öğrendim, içimi derin bir acı kapladı. O kızı için Aksaray’dan çıkıp Bolu’ya gelen, hastalıkla boğuşurken kızını okutabilen dağ gibi anne maalesef aramızdan ayrılmıştı. 

Bu hikaye böyle bitmemeliydi ama yazan böyle yazmış yazgıyı, elden ne gelir ki? Hayatlar belki sıradandı ama hikayenin kahramanı çok büyüktü. Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun inşallah.

Mutlu Bilge

12.01.2023 / İSTANBUL

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner1