Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na hitaben, “Sen nasıl bir devrimcisin bilmiyorum ama ben muhafazakar devrimciyim.” sözlerini kullandı. Bu sözler üzerine muhafazakarlıkla devrimcilik aynı kişide birleşebilir mi sorusu aklıma takıldı.

Muhafazakârlık, düşünsel kökenleri itibariyle Roma’lı düşünür Cicero’ya, hatta bir yönüyle Aristoteles’e kadar uzatılabilir. Modern anlamda ise 1789 Fransız Devrimi’nin ortaya çıkardığı siyaset ve devlet anlayışına ve Aydınlanma Felsefesi’nin ortaya koyduğu “insan aklı” projesine olan tepkiyle ortaya çıkmıştır. Farklı ülkelerde farklı uygulamaları olsa da muhafazakar düşünce düzeni korumaktan yanadır. Örneğin İngiltere’de Muhafazakar düşüncenin öncü ismi Edmund Burke, İngiltere’deki mevcut düzeni bozma ihtimaline karşı Fransız İhtilali’nin ortaya çıkardığı akımlara karşı çıkmıştır. 

Muhafazakar düşünce, din, gelenek, kültür, örf, adet, dil gibi bireyi topluma bağlayan ve yüzyıllar içinde ortaya çıkmış olan tarihî ve kadim ara kurumların en ufak şekilde değiştirilmesi, müdahale edilmesi, dönüştürülmeye çalışılması veya tahribatına düzeni bozacağı için karşıdır. Yani Muhafazakar düşünce mevcut düzeni altüst eden devrim gibi radikal değişimlere karşıdır.

1923’teki Türk Devrimi’nin ardından Mustafa Kemal Atatürk’ün devrimci değişimine karşı evrimci değişimi isteyenler o günün muhafazakar isimleriydi. Yani Türk muhafazakarları da her türden devrimin karşısındadırlar. 

Bugün gelinen noktada iktidarda bulunan AK Parti, bir taraftan liberal uygulamalara devam ederken diğer taraftan Türkiye’deki kadim kurumların varlığını korumak manasında muhafazakar davranmaktadır. İktidarı boyunca gerçekleştirdiği uygulamaları bazıları devrim olarak nitelendirebilir. Ancak hepimizin bildiği gibi bütün bu uygulamalar normal yasal prosedürler çerçevesinde yavaş yavaş gerçekleşen uygulamalardır. Devrim kesinlikle değildir. Devrim aniden olur ve köklü bir değişimi beraberinde getirir.

Durum böyle olunca Cumhurbaşkanı Erdoğan yan yana gelmesi mümkün olmayan iki kavramı bir araya getirmiş oluyor. Yani ne Kılıçdaroğlu’ndan devrimci olur ne de Cumhurnaşkanı Erdoğan’dan devrimci olur. Bu topraklar şu ana kadar tek büyük devrimci gördü, o da Mustafa Kemal Atatürk’tür.

Mutlu Bilge

20.10.2022 / İSTANBUL

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner1