AK Parti Bolu İl Başkanlığı'nın WhatsApp basın grubuna gece yarısı şöyle açıklama düştü. Açıklmada aynen şu ifadeler yer verilmiş: "Kamuoyuna Saygı İle Duyurulur. AK Parti Bolu Belediye Meclis Üyemiz olmasının yanında Hak-İş'e bağlı Öz-Sağlık İş Sendikası Bolu Şube Başkanlığı görevini de yürüten Hacer Çınar’ın ulusal ve yerel gündemde de yer alan açıklamalarının ardından parti içi kurullarımızda yaptığımız istişare ve değerlendirmeler neticesinde Bolu Belediye Meclis Üyeliği’nden affını istedik."
Bu açıklamayı yapanlar acaba ne içiyorlar, neyin kafasını yaşıyorlar, yazdıklarının ne anlama geldiğini biliyorlar mı doğrusu çok merak ediyorum. Çünkü böyle bir açıklama normal bir kafayla yazılmaz. Neresinden ele alsanız demokrasi adına, insan hakları ve hukuk devleti adına tam bir facia. Zannedersiniz ki ülkede askeri rejim var.
Açıklamayı yapanlar, kendi partilerinin yönetim kademeleriyle ülkenin seçimle gelinebilecek kademelerini birbirine karıştırmışlar, sanki Bolu Belediye Meclis Üyeliği AK Parti'nin yönetim hiyerarşisindeki bir basamakmış gibi Hacer Çınar'ın affını istemişler. Bir de şu affını isteme mevzusu var ki o da başlı başına bir problem. İstifasını istemeyi hafifletmek için uydurulan ama özünde ilke, kural ve kanun tanımazlık barındıran bir cümle.
Zaten açıklamanın da ilke, kural ve kanun tanımadığı ortada. Bolu Halkının oylarıyla seçilmiş bir belediye meclis üyesinin üyelikten ayrılmasını istiyorlar. Hacer Çınar AK Parti üyesi ve bu partiden belediye meclis üyesi seçildi. Aday belirleme ve seçilme yöntemini halk iradesini yansıtıp yansıtmadığı konusunda eleştirebilirsiniz. Ancak mevcut sistemdeki haliyle bile Hacer Çınar sadece AK Parti'ye oy verenlerin değil oy vermeyen Bolulu secmenlerinde temsilcisidir.
AK Parti'nin Hacer Çınar'ın affını ya da istifasını isteme hakkı ya da yetkisi yoktur. Hacer Çınar'ın varsa bir kabahati, partinin tüzündeki ilkeler ve disiplin yönetmeliği çerçevesinde disipline sevk edilebilir ve burada alınacak karar dogrultusunda partiden ihraç edilebilir. Bu durumda Hacer Çınar da yoluna bağımsız olarak devam edebilir. Buna rağmen Belediye Meclis Üyeliğinden affını istemek, Bolu Halkının iradesini yok saymaktır. Tıpkı 2019 yerel seçimleri öncesinde başta İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanları olmak üzere birkaç ilin belediye başkanlarının hiçbir gerekçe gösterilmeden hukuk dışı bir yöntemle istifa ettirilmeleri gibi.
Anlayacağınız demokrasimiz bir adım ileri iki adım geri şeklindeki bir yürüyüşle pek de bir mesafe katedemiyor. Bilinç altımızdaki egemen itaat düşüncesi ne zaman bir yol alacak olsak önümüzde bir bariyer gibi duruyor.
Mutlu Bilge
27.07.2023 / BOLU
