Aday tercihi saçma, adayın ekibi saçma, söylemleri saçma olunca alınan seçim yenilgisine bulunan mazeretler de elbette saçma olacaktır. Bu kadar saçmalık içerisinde hakikat güneşinin doğmasını beklemek için de çok saf olmak gerekir.
Sen onbeş seçim kaybetmiş adamı hiç yenilmemiş bir liderin karşısına çıkarırsan, etrafına rüzgardan devrilmesin diye birbirine benzemeyen, kimi uzun kimi kısa, kimi kalın kimi ince, kimi de çürük direklerden payanda yaparsan, kurduğun derme çatma yapı başına yıkılır. Bu yıkıntıya mazeret olarak köylüler TRT izliyor dersen, düştüğün bataklıkta battıkça batarsın.
Seçimlerin ardından AK Parti seçmenini köylü, cahil, TRT izleyenler olarak sınıflandıran ahmaklar, kendilerini Aydınlanmanın temellerinin atıldığı Rönesansın başladığı Floransa’dan geldiklerini kendilerinin de Soylu sınıfından olduklarını mı zannediyorlar. Araştırsan kökenlerini, bırakın köyü, kuş uçmaz kervan geçmez mezralara dayanır.
Yine bu zavallılar, on beş seçim kaybetmiş, merdivene ters binen, Konya’yı ülke yapan, SGK’yı batıran, yüzde sıfırlık partilere 39 milletvekili kaptıran hesap uzmanına umut bağlayarak kendilerini ayrıcalıklı ve üstün zekalı yerine koyarken, hiç seçim kaybetmemiş, Dünya’da söz sahibi bir liderin arkasından gidenleri cahil ve alt tabaka yerine koyuyorlar.
Bunların ayrıcalıklı oldukları kesin ama bu ayrıcalıkları soydan ya da akıllı olduklarından değil, dünyanın hiç bir yerinde bunlar gibi bu kadar saçmalığın içinden iyi bir sonuç çıkacağına inanan başka hiç bir topluluğun olmamasındandır. Tek Parti döneminin halka tepeden bakan zihniyetinin mirasçılarından demokrasi beklemek çölde su aramak gibidir.
Acıyın kendinize! Diktatör dediğiniz lider demokrasi şöleni içerisinde 21 yıldan beri kazanıyor, demokrat dediğiniz adam da her seçimde yenildiği halde koltuğunu bırakmamak için direniyor. Bari şimdi bir kere daha düşünün de kendi kendinize şu soruyu sorun! Kim cahil? Size iktidar yüzü göstermeyenlerin peşinden giden sizier mi yoksa sizin göremediklerinizi görüp gerçek liderin peşinden gidenler mi?
Mutlu Bilge
14.06.2023/İSTANBUL
