Bolu'nun küçük ve önemli ilçesi Dörtdivan'da yaşanan odun krizi, bölge halkının uzun süredir dile getirdiği bir mağduriyetin en güncel ve yakıcı örneği olarak karşımızda duruyor. Odun, özellikle kış aylarında kırsal kesim için ısınma ve geçim kaynağı olmanın ötesinde, hayati bir ihtiyaçtır. Bu temel ihtiyacın karşılanmasında yaşanan aksaklıklar ve ortaya çıkan kriz, sadece bir "tedarik sorunu"ndan ibaret değil, aynı zamanda yerel yönetim, merkezi politikalar ve siyaset kurumunun bölgeye olan ilgisizliğinin de bir göstergesidir.
Krizin Temel Dinamikleri:
- Yerel Kaynaklara Erişim Sorunu: Dörtdivan, orman bakımından zengin bir bölge olmasına rağmen, orman ürünlerinin kesimi, dağıtımı ve fiyatlandırılması süreçlerindeki bürokratik engeller, kota uygulamaları ve yerel halkın hak ettiği payı alamaması gibi faktörler, krizi tetikleyen ana unsurlardır. Yöre halkı, kendi arazisindeki ya da yakın çevresindeki ormanlardan makul fiyatlarla ve yeterli miktarda odun temin etmekte zorlanmaktadır.
- Bürokratik Yavaşlık ve Merkeziyetçilik: Odun temini sürecinin yerel halkın ihtiyaçlarına göre hızlı ve esnek bir şekilde yönetilememesi, merkezi orman idaresi kararlarına aşırı bağımlılık krizin derinleşmesine neden olmaktadır. Köylünün temel ihtiyacına yönelik çözüm mekanizmaları, ağır işleyen ve yerelin dinamiklerini göz ardı eden bürokrasiye takılmaktadır.
Siyasetçiler Nerede? Sessizliğin Anlamı:
Krizin en can alıcı noktalarından biri, tam da bu tür bir mağduriyetin yaşandığı dönemde halkın temsilcileri olan siyasetçilerin görünür olmamasıdır. Bu sessizlik birkaç farklı şekilde yorumlanabilir:
- Merkezden Uzak İlgi: Dörtdivan gibi küçük ilçelerin sorunları, merkezi siyasetin ana gündemine girmekte zorlanmaktadır. Siyasetçiler, oylarını garanti gördükleri veya düşük nüfuslu bölgelerin sorunlarına, büyükşehirlerin sorunlarına ayırdıkları enerjinin çok azını harcamaktadırlar.
- Seçim Odaklı Siyaset: Siyaset, genellikle seçim dönemlerine odaklanmakta ve bu dönemler dışında vatandaşın günlük dertleri, öncelik listesinin alt sıralarına düşmektedir.
- Çözümsüzlük İtibarsızlığı: Bazı siyasetçiler, çözülemeyeceğini düşündükleri veya kendilerini yıpratacağını öngördükleri sorunlardan kaçınmayı tercih edebilirler. Odun krizi gibi, çözümü birden fazla kurumu ilgilendiren karmaşık sorunlar bu kategoriye girebilir.
Dörtdivan Neden Hep Mağdur Ediliyor?
"Dörtdivan neden hep böyle mağdur ediliyor?" sorusu, aslında bölge halkının kronikleşmiş hissiyatını yansıtmaktadır. Bu durumun arkasında yatan nedenler, yapısal ve tarihsel olabilir:
- Coğrafi ve Ekonomik Marjinallik: Kırsal ve merkeze nispeten uzak bölgeler, kamu hizmetlerinden ve yatırım bütçelerinden yeterli payı alamama riski taşır. Ekonomik kalkınma ve altyapı projeleri genellikle daha büyük merkezlere odaklanır.
- Güçlü Temsil Eksikliği: Yerel siyasetçilerin, merkezi karar alma mekanizmalarında bölgenin sesini yeterince duyuramaması ve etkili lobi yapamaması, mağduriyetin devam etmesine zemin hazırlayabilir.
- Yerel İnisiyatifin Zayıflığı: Halkın ve yerel dinamiklerin, kendi sorunlarına çözüm bulma ve siyasi baskı oluşturma gücünün, çeşitli nedenlerle (örgütlenme eksikliği, umutsuzluk) zayıflaması.
Sonuç ve Çözüm Yolu:
Dörtdivan'daki odun krizi, sadece bir yakacak sorunu değil, devletin vatandaşın temel ihtiyacını karşılama sorumluluğundan, yerel yönetimlerin etkinlik düzeyine kadar uzanan geniş bir yelpazedeki aksaklıkların aynasıdır.
Krizi Çözecek Olan: Siyaset kurumunun, "nerede?" sorusuna bir an önce cevap vermesiyle, yani elini taşın altına koymasıyla çözülür.
- Kısa Vadede: Yerel yönetimler, Orman İşletme Müdürlüğü ve Kaymakamlık, acil ihtiyaç sahiplerine yönelik sübvansiyonlu odun tahsisini hızlandırmalı ve fiyatları makul seviyelere çekmek için acil önlemler almalıdır.
- Uzun Vadede: Bölgesel kalkınma planları revize edilmeli, yerel halkın orman kaynaklarından adil pay almasını sağlayacak mekanizmalar (kooperatifler, yerel yönetimlere daha fazla yetki) oluşturulmalıdır.
Aksi takdirde Dörtdivan, her kış aynı umutsuz ve mağdur edici tabloyla karşılaşmaya devam edecektir. Siyasetin görevi, seçim kazanmaktan önce, vatandaşın kışın donmamasını sağlamaktır. Bu kriz, siyasetin Dörtdivan sınavıdır.