Dünya, bir sabah ansızın şaşkınlık içerisinde Hamas'ın İsrail'e karşı başlattığı ve Aksa Tufanı adını verdiği operasyon ile uyandı. Şaşkınlığa neden olan şey saldırının Hamas'tan gelmesi ve bunu operasyon olarak adlandırmasıdır.

Bugüne kadar saldırıların İsrail'den gelmesi ve Hamas'ın ya da genel olarak Filistinli grupların savunma savaşı vermesi alışılagelmiş bir durumdu. Bunun yanında Hamas, geleneksel devletlerde olduğu gibi düzenli bir orduya sahip değildi. Kendisine bağlı İzzettin El Kassam Tugayları aracılığı ile gerilla savaşı vermekteydi. Ayrıca Hamas'ın elindeki silahlar, niceliksel ve niteliksel olarak İsrail'in elindekilerle boy ölçüşebilecek türden değillerdi.

Hamas'ın saldırısını şaşırtıcı kılan bir başka faktör de zamanlamasıydı. Bir savaş sadece cephede askeri tekniklerle kazanılamaz. Savaşın kazanılabilmesi için askeri gücün arkasında güçlü bir siyasi irade ve savaşa uygun bir konjonktürün varolması gerekir. Bunun yanında Hans Kelsen'e atıfla Haklı Savaş ilkesinden yola çıkarak haklı pozisyonda olmak ve bu savaşa mecbur kalındığını Dünya Kamuoyuna anlatabilmek gerekir.

Türk Kurtuluş Savaşı'ndan örnek vermek gerekirse, gerilla savaşı şeklinde mücadele eden Kuvayı Milliye'nin arkasında TBMM'nin güçlü siyasi iradesi vardı ve bu irade düzenli ordunun kurulmasını sağladığı gibi haklılığını Dünya kamuoyuna anlayabilmiş hatta uluslararası anlaşmalar yapabilmiş dış destek dahi sağlayabilmiştir.

Hamas'ın verdiği savaşın haklılığından asla süphe yoktur. Karşı tarafta çeşitli entrikalarla kurdurulmuş siyonist bir terör devleti vardır. Bu devlet Batı'nın çoğu ülkesinin desteğini arkasına alabilmiştir. Buna karşılık başta Arap Ülkeleri olmak üzere Müslüman Ülkeler Filistin konusunda güçlü bir irade sergileyememektedirler. Bu güçsüzlük Filistin'in yalnızlığı anlamını taşımaktadır. Filistin kendi icerisinde bile yani.Mahmut Abbas Yönetimi ile Hamas Yönetimi arasinda bölünmüşken güçlü bir siyasi iradenin bulunması mümkün değildir.

Bir saldırı savaşına başlayabilmek için bulunması gereken asgari şartlar yokken Hamas'ın Aksa Tufanı operasyonu başlatması nasıl izah edilebilir? Üstelik hani bir söz vardır, "Attığın taş ürküttüğün kurbağaya değse" diye. Hamas'ın attığı taş sonuçları itibarıyla değdi mi? 

Operasyonu başlatan tarafın saldırı halinde ilerlemesi beklenir. Halbuki Hamas saldırıyı başlattı ve su an savunma savası veriyor. Bunun bedeli de çocuk, yaşlı, genç, kadın ve erkek demeden verilen 8 bin masum şehit. Durum böyle olunca Hamas'ın başlattığı operasyon, komplo teorisi üretenlerin elini güçlendiriyor. ABD'nin bölgeye uçak gemileri ve asker göndermesi, İsrail'in Filistinlileri tamamen yerlerinden edeceğini beyan etmesi, akıllara Ortadoğu üzerinden yeni bir dünya mı dizayn edilmek isteniyor sorusunu getiriyor. Bu yeni dizaynın bahanesi olarak Hamas mı kullanılıyor?

Komplo teorilerinin Hamas'ın İsrail ile danışıklı dövüş yaptığı yönündeki imaları Hamas'ın verdiği mücadele ile çelişmektedir. Hamas'ın tek hatası, bir savaşın başarılı olabilmesi için yukarıda bahsedilen unsurlardan yoksun olduğu halde saldırı başlatmasıdır.

Buna rağmen Filistin Meselesinin bir savaş olmadan çözülmesi de mümkün görünmemektedir. Çünkü bölgeye ilişkin uluslararası hukuk kuralları ile tarafların tabi oldukları dini hükümler birbiri ile çelişmektedir. Kudüs, hem Müslümanlar için hem de Hıristiyanlar ve Yahudiler için de kutsal bir mekandır. İsrail, dini kurallara bağlı teokratik bir devlettir. Kudüs'ün tek sahibi olmak istemektedir. Keza Müslüman ülkeler için de Kudüs İsrail'e bırakılamayacak kadar kutsal bir yerdir.

Her iki tarafı da topyekûn bir savaştan alıkoyan şey, İslam ülkelerinin özellikle Arap devletlerinin kendi içlerindeki bölünmüşlükleri, İsrail'in ve destekçilerinin ise bir savaşın sonuçlarını tam olarak kestirememiş olmaları, savaşın İsrail'in tamamen yok olmasına yol açabileceğinden korkmalarıdır. 

Dünya'da yapılan dizaynlar savaşların ardından gelmiştir. Tıpkı Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarının ardından olduğu gibi çıkabilecek bir büyük savaş Dünya'nın beşten büyük olduğu yeni bir dünya düzenine yol açabilir. Bunu söylemek savaş istemek, savaş çığırtkanlığı yapmak değildir. Bunu söylemek acı bir gerçeği dışa vurmaktır.

Mutlu Bilge
01.11.2023/BOLU

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner1