Kartalkaya'da 2024 yılının ilk günlerinde Grand Kartal Otel'de çıkan yangında ailesinden tam 8 kişiyi kaybeden Avukat Yüksel Gültekin, davanın ilk duruşmasında sanıklara ve sorumlulara hitaben açıklamalarda bulundu. Gültekin, adaletin tecelli edeceğine olan inancını dile getirirken, yangında kaybettiği sevdiklerinin acısını dile getirdi ve sanıklara ağır suçlamalarda bulundu.

"Kaybedecek Hiçbir Şeyim Kalmadı"

Yüksel Gültekin, duruşmanın başlamasıyla birlikte sözlerine "Rabbim bize sabır versin" diyerek başladı. Duruşmaya gösterilen ilgiden dolayı herkese teşekkür eden Gültekin, davanın siyasallaşmasını istemediğini ve sadece suçluların en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ettiğini belirtti.

Gültekin, yangında kaybettiği ailesini kastederek, "8 canım, benimdi. İki aracı kurtarmak için onlarca insanın ölmesine nasıl razı oldunuz?" diyerek sanıklara seslendi. Yaşadığı büyük kaybın kendisini nasıl etkilediğini şu sözlerle ifade etti: "62 yaşındayım, kaybedecek hiçbir şeyim kalmadı. Tek çabam davada sanıkların cezalandırılması olacak. İki elimiz yakanızdadır. Adaletin tecelli olacağına inancım tamdır."

"Sanıkların Sahte Gözyaşlarını Kaldıramam"

Duruşma salonundaki sanıkların tutumuna tepki gösteren Gültekin, "Sanıkların gerçek dışı konuşmalarını ve sahte gözyaşlarını kaldıramayacağım" diyerek duruşma salonundan ayrılma isteğini dile getirdi.

Acılı avukat, sorumluluğun sadece otel yönetimiyle sınırlı olmadığını vurgulayarak, Turizm Bakanı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'na da seslendi. "Bu olayı unutmayın, unutturmayın. Elim, Turizm Bakanı'nın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'nın, bürokratlarının yakasındadır. Bu dünyada da yakasındadır, öbür dünyada da yakasındadır" sözleriyle devleti de bu trajedideki rolü nedeniyle sorumlu tuttu.

"Her Gün Mezara İki Kere Gidiyorum"

Yangının Yüksel Gültekin üzerindeki psikolojik etkileri de açıklamalarında kendine yer buldu. Gözleri dolarak yaşadığı derin acıyı anlatan Gültekin, "Ben mezara iki kere gidiyorum. Bir sabah gidiyorum, bir öğleden sonra gidiyorum. Bu psikolojiyi anlamak mümkün değil. Ben 4 torunuma her gün bilenler bilirler, her gün 3'er tane balon takıyorum. Balon makinesi aldım. Balonlar havada uçtuğu zaman onlar canlı gibi geliyor" ifadelerini kullandı.

Yangın anında ailesiyle yaptığı son görüşmeleri de paylaşan Gültekin, "Ailem 'Biz yanıyoruz, itfaiye gönderin, çare bulun' diye aradı. Ancak alevlerin yüksekliği ve yoğun duman nedeniyle hiçbir çare bulunamadı. Kimisi dumandan boğularak, kimisi yanarak vefat etti" dedi.

Yüksel Gültekin'in açıklamaları, Kartalkaya yangını davasının sadece bir hukuk mücadelesi değil, aynı zamanda derin bir insani trajedinin yansıması olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.